"Bakanlığımızın hizmetlerini komple check-up yapıyoruz. Sağlık hizmetlerimizi yeniden yapılandırma aşamasındayız" diyen Memişoğlu, "Özel hastaneler mevzuatını tamamen yeniliyoruz" ifadelerini kullandı.
Toplumun sağlık okuryazarlığı oranının artırılmasında medya mensuplarının üstlendiği görevin çok önemli olduğunu vurgulayan Memişoğlu, sağlık muhabirlerini de sağlıkçıların bir parçası olarak gördüğünü söyledi.
Memişoğlu, "Biz sizleri sağlıkçı olarak kabul ediyoruz. Biz, sağlık muhabirlerini sağlık ordusunun bir neferi olarak görüyoruz ve esasında sağlık okuryazarlığını, sağlığın toplumsal olarak gelişimini, aynı zamanda bu konudaki sağlığın bilgilerini sizler vasıtasıyla bütün toplum öğreniyor. Emeğiniz çok büyük" diye konuştu.
Medya mensuplarına teşekkür eden Memişoğlu, "Sahada olan sizlersiniz. Sizin yaptığınız haberler çok kişiyi etkiliyor. Öyle olunca da hem toplumun sağlığının gelişimini hem de bizim daha da gelişimimizi sağlıyorsunuz. Hepimiz bu millete, topluma hizmet eden insanlarız. Amacımız daha iyi sağlık sistemi kurmak, daha iyi bir ülke oluşturmak. Onun için de elimizden geleni yapıyoruz" ifadelerini kullandı.
"Maalesef bazen dezenformasyon oluyor..."
Bakan Memişoğlu, İstanbul İl Sağlık Müdürü olduğu dönemde sağlık muhabiriyle her zaman iletişime açık olduklarını dile getirdi.
Sağlık Bakanlığı olarak da aynı açık ve şeffaf iletişimi kurmak istediklerinin altını çizen Memişoğlu, "Maalesef bazen dezenformasyon oluyor, yanlış algılar oluyor. İyi bir iletişim, iyi bir haberleşme yolu kurmak kesinlikle bizim için değerli. Sizler bizim için değerlisiniz. Biz sizi medyadaki sağlık elçileri olarak görüyoruz. Onun için her konuda her zaman iletişim halinde olmayı isteriz" değerlendirmesini yaptı.
"Önceliğim koruyucu hekimlik"
Memişoğlu, Bakanlık olarak yaklaşımlarının önce insan ve insanın iyiliği olduğunu belirtti.
"Türkiye de dahil insanlara 'Mutluluğun olmazsa olmazı nedir?' diye sorduklarında ilk parametre sağlık, biliyorsunuz, yani yüzde 65-70 üzerinde insanlar, olmazsa olmazı sağlık olarak tanımlıyorlar hayatlarında. Onun için biz de bu mutluluk kaynağının sağlık olduğunun bilinciyle hareket etmek zorundayız" diyen Memişoğlu, sağlık hizmeti sunarken insanın rengine, cinsine, fikrine bakmadıklarını bildirdi.
Memişoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sağlık hizmeti sunarken, herkese eşit ve insan olduğu için hizmet ediyoruz. Yaklaşımımız, önce insan, insanın iyiliği diyoruz, toplumun iyiliği diyoruz, medeniyetin iyiliği diyoruz ve dünyanın iyiliği diyoruz. Bugün maalesef dünya biraz kötülük medeniyetinin, kötülüğün hakim olduğu, birbirlerini insanların katlettiği, naklen yayınlarda 45 bin kişinin öldüğü bir dünyada yaşıyoruz. Biz iyilik tarafı olarak bunu düzeltmek için daha çok çalışmamız, birlikte hareket etmemiz, iyi tarafın bir arada hareket etmesi gerektiğini düşünüyoruz. Onun için sağlıkla ilgili de daha iyisini nasıl yaparız konusunda çalışıyoruz. Hep beraber daha iyisini yapacağız."
Kendisinin de önceliğinin koruyucu hekimlik olduğuna işaret eden Memişoğlu, "Benim önceliğim koruyucu hekimlik, birinci basamak. Bunu her seferinde söylüyorum. İnsanların hasta olmadan, sağlığını kaybetmeden kendisine, bedenine bakmasının, sağlıklı kalmasının yönetimini oluşturmak zorundayız" dedi.
"Normal doğum eylem planı hazırladık"
Sağlık okuryazarlığının artırılmasında medya mensuplarının da sorumluluğunun bulunduğunu vurgulayan Kemal Memişoğlu, "Çünkü bugün baktığımız zaman Türkiye'nin en büyük sorunlarının obezite, kilo olduğunu görüyoruz, bağımlılık olduğunu görüyoruz. Bu sadece sigara, madde bağımlılığı değil." dedi.
Bugünün en önemli bağımlılıklardan birinin dijital bağımlılık olduğunu vurgulayan Memişoğlu, "Bunun yanında doğurganlık oranının düşük olması, yaşamın hareketsiz olması, sedanter yaşam olması, şehirleşen, çok kısa sürede, belki 30-40 yılda şehirleşen bir toplumun yeme alışkanlıklarının, besleme alışkanlıklarının değişmeden, yaşam tarzının değişmesinden kaynaklanan özellikle hareketsizlik ve kilo sorunumuzun olduğunu hepimiz biliyoruz" açıklamasında bulundu.
"Baktığınız zaman, çocuksuz olmaz..."
Memişoğlu, fazla kilonun inmeden eklem hastalığına, kalp hastalığına her şeyin nedenlerinden biri olduğunu ifade ederek, şunları kaydetti:
"Maalesef Türkiye'de sigara kullanım oranı çok yüksek, özellikle genç kadınlarımız ve çocuklarımız son zamanlarda sigara konusunda maalesef daha fazla kullanır oldular. Sigara akciğer kanserinden KOAH'a kadar her türlü hastalığa etki eden bir madde. Bu nedenle bizlerin topluma bunların zararlarını anlatmamız gerekiyor. Bunun yanında doğurganlık oranı diyoruz, toplum eleştiriyor bazen 'Bize neden karışıyorsunuz?' diye, ama baktığınız zaman çocuksuz olmaz. Ailede kardeş de önemli. İnsan kardeşle gelişiyor. Paylaşıyorsunuz, mücadele ediyorsunuz, birbirinizi destekliyorsunuz. Lakin biz bu konuya sadece kardeş tarafından bakmıyoruz. Bir de Türkiye'nin yenilenebilir dediğimiz nüfusunun azalmaması gerekiyor.
Nüfus artış hızı 1,5 demek bu nüfusun azaldığı, yaşlanmasını bırakın azaldığı demek. Bu konuda toplumu bilinçlendirmemiz lazım. Normal Doğum Eylem Planı hazırladık, biliyorsunuz. Ama bunu topluma anlatmamız gerekiyor. Hekiminden, hastasına, gebesinden, aile bütününe işin normalinin doğum olduğunu, diğerinin ameliyat olduğunu hep beraber anlatmamız gerekiyor. İşte bu tür özellikle koruyucu dediğimiz, hastalanmadan sağlığı koruyacak politikalarımızın sizler tarafından da desteklenmesini ve çok fazla topluma bu konuda mesaj verilmesini arzu ediyoruz."
"Biz aile hekimlerinin maaşlarını kesmiyoruz"
Her zaman aile hekimlerini destekleyeceklerini söylediklerini aktaran Memişoğlu, "Biz aile hekimliği ile ilgili de aile hekimliğini destekleyeceğiz dedik başından beri. Çünkü aile hekimliği toplumun ilk başvuracağı ve en yakınındaki sağlık elçimiz, sağlık hizmeti sunduğumuz kapı" dedi.
Aile hekimliğiyle ilgili mevzuat, yönetmelik değişikliği yaptıklarını hatırlatan Memişoğlu, "Bunun yanında 2025 senesinde hedefimiz, yaklaşık bin tane yeni Aile Sağlığı Merkezi yapmak, onlara kurumsal kimlikle daha iyi hizmet verecek altyapı oluşturmak. Sağlıklı Hayat Merkezi hedefimiz de var, 100'ün üzerinde yapmak istiyoruz 2025 senesinde." diye konuştu.
Koruyucu hekimliğin, temel sağlığın en önemli unsuru olduğunu dile getiren Bakan Memişoğlu, şunları kaydetti:
"Mevzuatla ilgili de bazen dezenformasyon olabiliyor, yanlış algılar da olabiliyor. Burada şunu söylüyoruz, aile hekimine kayıtlı nüfusu 3 bin 500'e düşürerek hekimin kendisine kayıtlı kişilerin sağlıkla ilgili bütün parametrelerini takip etmesini, özellikle yaşlı grubu, şeker hastası, tansiyon hastası gibi grupları takip etmesini istiyoruz. Yanlış anlaşılma olmasın, biz aile hekimlerinin maaşlarını kesmiyoruz. Biz, aile hekimlerine kendi nüfusunun sağlığına göre daha çok teşvik vermeye çalışıyoruz ve kendi nüfusunun hastalanmamasının temininde etkin rol almasını istiyoruz. Bu nedenle de biz kendisiyle kıyaslıyoruz aile hekimini.
Eğer nüfusu, kendi sorumlu olduğu nüfusu bir önceki döneme göre daha sağlıklıysa bunu aile hekiminin başarısı olarak görüyoruz. Çünkü kendi sorumlu olduğu bölgedeki insanlar, kendilerine bakarsa, hastalanmazsa bunu sağlayacak kişinin aile hekimi olduğunu görüyoruz ve kişinin kendi sorumluluğunun olduğunu biliyoruz. Onun için bu konuda biz aile hekimlerine güveniyoruz, gelirlerinin de artacağını biliyoruz. Çalışan ve çalışmayan arasındaki farkın da net olmasını istiyoruz. Onun için teşvik vereceğiz, ilave vereceğiz, ücret vereceğiz aile hekimlerine. Bu konuda dezenformasyon olmasını arzu etmiyoruz."
Randevu sistemi
Memişoğlu, Merkezi Hekim Randevu Sistemi (MHRS) üzerinden bazı branşlarda randevularda yaşanabilen sıkıntılara ilişkin de açıklamalarda bulundu.
"Randevu konusunda bazı branşlarda sıkıntılar olduğunu biliyoruz, bunları en kısa zamanda çözeceğiz" diyen Memişoğlu, bugün "Sağlık Bakanlığı Atama ve Yer Değiştirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik" yayımladıklarını anımsattı.
Memişoğlu, şöyle devam etti:
"Biz, Bakanlığımızın hizmetlerini komple check-up yapıyoruz. Yani denetleme usullerimizi, sağlık hizmetlerimizi yeniden yapılandırma aşamasındayız. Bu konuda malum yenidoğanla ilgili bir denetleme ve değerlenme bilimsel komisyonu oluşturduk. Tüm branşlarda bunu yapacağız: Acil, erişkin yoğun bakım, onkoloji gibi. Hizmet alanlarımızı kontrol ederek işleyişi daha etkin hale nasıl getiririz konusunda çalışıyoruz."
Bebek ölüm hızının bin canlı doğumda 35'lerden 7,1'e düştüğünü belirten Memişoğlu, "İstanbul için, Türkiye için 9,2'ye düşürülmüş. Prematüre 37 haftanın altında doğan bebeklerimizin yaşam şansı yüzde 95'in üzerinde çıkartılmış bir sağlık sisteminden, sağlık çalışanlarından bahsediyoruz" dedi.
Yenidoğan çetesi
"Yaşam süresini 78 yaşına çıkartmış bir sağlık sisteminden, sağlık çalışanlarından bahsediyoruz" ifadesini kullanan Bakan Memişoğlu, "Bunun kötülenmesine veya birkaç tane nasipsiz sebebiyle örselenmesine hep beraber izin vermememiz lazım. Birkaç kişinin kusuru, caniliği bu kadar büyük hizmetleri, Avrupa ile dünyadan daha iyi olan hizmetleri ve çalışanları töhmet altında bırakmaması gerekir. Bunu başaracak sizlersiniz, bizleriz, sorumluluk sahibi insanlar" diye konuştu.