Bankacılık Denetleme Kurumu (BDDK) ve Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) dün iki önemli karar aldıklarını duyurdu.
BDDK bireysel kredilerin sermaye yeterliliği oranı hesaplamasındaki risk ağırlığında değişiklik yaparken TCMB zorunlu karşılıklarda değişiklik yaptı.
Alınan kararların birbirine zıt etkilere sahip olması ise soru işaretleri oluşturdu.
Bddk kararının faizler de düşürücü etki yapması bekleniyor
BDDK, bankaların sermaye yeterliliği hesaplamasında bireysel kredilere ve konut kredilerine uygulanan ilave risk ağırlıklarını kaldırdı. Böylelikle kredileri kısıtlayan uygulamada ilk gevşeme adımları atıldı.
BDDK daha önce sermaye yeterliliği standart oranı hesaplamasında bireysel kredilerin ağırlık oranlarının artırımlı olmak üzere yüzde 150 oranının uygulanmasına karar vermişti. Bu düzenleme bankaların kullandırdıkları bireysel kredilerin maliyetini artırmış ve kredi faiz oranlarını artırıcı etki yapmıştı.
BDDK'nın dün aldığı kararın ise bankaların bireysel kredi faiz oranlarını düşürücü etki yapması bekleniyor.
Tcmb'nin kararı faizi artıcı etki yapacak
TCMB ise BDDK'yla aynı gün yayımladığı kararla makrofinansal istikrar ve parasal aktarım mekanizmasının desteklenmesi amacıyla bazı adımlar attı.
Karara göre, TL mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları artırılırken, yabancı para mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı düşürüldü.
Buna göre, kısa vadeli TL mevduatta yüzde 12 olan oran yüzde 15'e, uzun vadeli TL mevduatta yüzde 8 olan oran da yüzde 10'a çıkarılırken, YP mevduat için TL tesis oranı yüzde 8'den yüzde 5'e indirildi. Zorunlu karşılıklar, 27 Eylül 2024'te tesis edilecek.
TL mevduat için tesis edilmesi gereken zorunlu karşılıklara faiz uygulamasında TL'ye geçiş oranı koşulu kaldırıldı.
TL'ye geçiş oranı seviyesine göre uygulanan azami komisyon oranı yüzde 5'ten yüzde 8'e yükseltildi.
Bu kararın ise TL’nin bankalara maliyetini artırdığından bankaların kredi faiz oranlarını artıracağı anlamına geldiği belirtildi.
Babuşcu: iki kurumun düzenlemeleri birbiri ile çelişiyor
Prof. Dr. Şenol Babuşcu sosyal medya hesabı X üzerinden iki kurumun aldığı kararlara ve etkilerine dikkat çekti.
Babuşcu, BDDK kararının etkilerini değerlendirdiği paylaşımda şunları kaydetti:
"BDDK 19/9/2024 tarihli Kararı ile bankaların sermaye yeterliliği standart oranlarının hesaplamalarında;
- İhtiyaç kredilerine,
- Bireysel kredi kartlarına,
- Tüketicilere kullandırılan binek araç edinimi amaçlı taşıt kredileri ile taşıt teminatlı kredilerine ve yapılacak finansal kiralama işlemlerine,
- Tüketicinin kendisinin, eşinin veya 18 yaş altındaki çocuklarının malik olduğu en az bir konutunun bulunması halinde bu kişilere konut edinmeleri amacıyla kullandırılan ikamet amaçlı gayrimenkul ipoteği ile teminatlandırılan kredilere
ilişkin daha ihtiyatlı risk ağırlıkları yerine ilgili yönetmelikte (daha önceki) belirlenen risk ağırlıklarının uygulanmasına karar verdi.
Bu yönetmelikteki oranlar kredinin niteliğine göre değişmekle birlikte yüzde 150 oranının altında. Dolayısıyla bankaların bireysel kredi faiz oranlarını düşürücü etki yapması beklenmeli"
Babuşcu, bir diğer paylaşımında ise Merkez'in zorunlu karşılık kararını değerlendirerek "Türk lirası (TL) mevduat hesaplarına uygulanan zorunlu karşılık oranları ile yabancı para (YP) mevduat için TL cinsinden tesis edilmesi gereken zorunlu karşılık oranı değiştirildi. Bu düzenleme ile TCMB TL mevduatların zorunlu karşılık oranlarını artırarak TL’nin bankalara maliyetini artırdığından bankaların kredi faiz oranlarını artırmaları beklenmelidir" dedi.
Sonuç olarak BDDK kararının bankaların bireysel kredi faiz oranlarını düşürücü, TCMB düzenlemesinin ise bankaların kredi faiz oranlarını artırıcı etki yapacağını belirten Babuşcu, "Dolayısıyla iki kurumun düzenlemeleri birbiri ile çelişiyor. Birbirlerinden habersiz karar aldıkları ihtimali olamayacağına göre neden birbirinin zıttı kararlar alındı?" ifadelerine yer verdi.