Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuşuyor.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın konuşmasından satır başları şöyle:
"Cumhuriyetimizin 101’inci kuruluş yıl dönümüydü. Cumhuriyet Bayramını, hep beraber coşkuyla kutladık. Yurt dışındaki temsilciliklerimizde ve KKTC’de de 29 Ekim sevinci çeşitli tören ve etkinliklerle büyük bir gururla yaşandı.
Dış misyonlarımıza gelerek veya mesaj göndererek bayram sevincimizi paylaşan herkese teşekkürlerimi iletiyorum. Milli mücadelenin şehit ve gazilerini tarihimiz boyunca kahramanca çarpışan tüm şehitlerimizi, gazilerimizi bir kez daha rahmetle yad ediyorum.
"Şehitlerimize rahmet, yaralılarımıza şifa diliyorum"
Cumhuriyetimizin en büyük kazanımlarından biri olan TUSAŞ’ın tesislerine yönelik alçakça bir terör saldırısı oldu. Saldırıda şehit düşen kardeşlerimize rahmet diliyor, milletimizin başı sağ olsun diyor, tedavisi devam eden yaralılarımıza acil şifalar temenni ediyorum.
"20 Gökbey helikopterimizin teslimatını gerçekleştireceğiz"
TUSAŞ’ı ziyaret ettik, taziyelerimizi bizzat ilettik. Yerli milli helikopterimiz T-625 GÖKBEY’in ilkini törenle Jandarma Genel Komutanlığı'mıza teslim ettik. Yıl sonu gelmeden iki adet GÖKBEY’i daha jandarmamıza teslim etmiş olacağız. 2026 için toplam 20 adet GÖKBEY helikopterimizin farklı kurumlarımıza teslimatını gerçekleştireceğiz.
TUSAŞ çalışanlarımızı daha azimli gördüm. Özgüvenleri yüksekti. Gözlerinde tam anlamıyla bir adanmışlık duygusu vardı. Hainlere rağmen daha fazla üreterek şehit arkadaşlarının ruhlarını şadetmeyi sürdüreceklerine inanıyorum.
"Bu Cumhuriyet belli bir şahsin, belli bir kitlenin cumhuriyeti değildir"
Çatısı altında bulunduğumuz bu aziz Meclis, 23 Nisan 1920’de Ankara’da faliyetlerine başlamış, Kurtuluş Savaşımızı sevk ve idare etmiş, zaferin ardından 29 Ekim 1923’te de Cumhuriyetimizi ilan etmiştir. Cumhuriyet, TBMM çatısı altında milletimizin temsilcilerinin onayıyla, milletimizin ortak kararı olarak vücut bulmuştur.
Şu noktanın altını çizmek isterim; Cumhuriyet, belli bir şahsın, zumrenin, kitlenin, mezhebin, etnik kökenin cumhuriyeti değildir. Bu cumhuriyet, zenginin olduğu kadar yoksulun da cumhuriyetidir. Ne kadar batılının, güneylinin cumhuriyeti ise o kadar da kuzeylinin, doğulunun cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet, Türk’ün de elbette Kürt’ün de cumhuriyetidir.
Bu cumhuriyet, vatan topraklarında yaşayan herkesin cumhuriyetidir. Bu cumhuriyet, hepimizin eseridir. Hepimizin, 85 milyonun tamamının cumhuriyetidir. Ben inanıyorum ki bu topraklar üzerinde yaşayan hiç kimsenin cumhuriyetle, cumhuriyet fikriyle bir sorunu, problemi yoktur.
"Cumhuriyetimiz birdir, güçlüdür, ayaktadır"
Geçtiğimiz bir asır boyunca yaşadığımız sorunlar, cumhuriyetten değil, cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak onu istismar edenlerden kaynaklanmıştır. Cumhuriyet fikrinin arkasına saklanarak, ayrımcılık yaptılar, ötekileştirdiler. Bu ülkenin huzuruna, birliğine, kardeşliğine en büyük zararı verdiler.
Aziz milletimiz o sınırsız basiretiyle her şeyin farkındadır. Bugün cumhuriyetimiz 85 milyon vatandaşımızın ortak yuvası olarak birdir, bütündür, güçlüdür, dimdik ayaktadır.
“Türkiye cumhuriyeti, sıradan bir devlet değildir”
Coğrafyamızdaki kaosa bakanlar, korkmuşlar ve cumhuriyetimize ürkek bir kuş muamelesi yapmışlardır. Geçmişin korkuları kapanmaya, kısıtlamaya ve malesef iç düşmanlar üretmeye yol açmıştır. Bu milletin her bir ferdi, özellikle gençlerimiz, yavrularımız şunu çok iyi bilmeli; her zerrelerine kadar idrak etmelidir. Türkiye Cumhuriyeti devleti sıradan bir devlet değildir.
29 Ekim çok önemlidir, yeni bir başlangıçtır. Bu aziz millet bin yıllardır hem tarih sahnesinde varolan hem de tarihin akışına yön veren bir millettir. Şu yeryüzü üzerinde korkuyu korkutan ve korkutacak olan yegane millet, mensubu olduğumuz asil millettir. Bunun en son ve somut örneği, 15 Temmuz şanlı direnişidir.
Bu millet değil kendinin, bütün bu coğrafyanın, ezilenlerin, kimsesizlerin umudu bir millettir. Unutmayın; düşersek, yeniden doğruluruz. Yanarsak, küllerimizden yeniden doğarız."
“Sayın Bahçeli'ye şükranlarımı ifade ediyorum"
Türkiye her zamankinden daha güçlüdür. Terör belası başta olmak üzere sorunlarımız çözmek, kardeşliği pekiştirmek için bugün önümüze bir kez daha bulunmaz bir imkan çıkmıştır. Buradan Cumhur İttifakı’ndaki yol arkadaşımız Sayın Devlet Bahçeli’ye tüm MHP camiasına, grubum adına, aziz milletim adına selam ve şükranlarımı tekrar ifade ediyorum.
"Tarihi fırsat penceresi açtı"
Vatan sevgisinin, millet sevgisinin, Cumhuriyet aşkının en önemlisi de milliyetçiliğin ne olduğunu ne manaya geldiğini en açık şekilde izah etmiştir. MHP Genel Başkanı’nın son çağrılarını bu çerçevede okuyanlar önümüze açılan tarihi fırsat penceresini görmekte ve heyecanlanmaktadır.
Buna karşılık ülkenin ve milletin ortak çıkarları yerine kendi şahsi gündemlerinin peşinde olanlar her zamanki gibi tutarsızlık ve boş laf bataklığında çırpınmayı sürdürmektedir. Bizim muhatabımız milletimizdir."