Kabine iki hafta sonra Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında toplandı.
Beştepe'de yaklaşık 2 saat süren toplantı sonrası Erdoğan kameralar karşısına geçti.
Konuşmasında İBB soruşturmaları, tutuklanan İstanbul Büyükşehir Belediye (İBB) Başkanı Ekrem İmamoğlu ve protestolarını hedef alan Erdoğan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'e tepki gösterdi.
Protestolara katılanları 'marjinal örgüt' ve 'şehir eşkıyası' olarak niteleyen Erdoğan, "Bunların tek sorumlusu sokak çağrısı yapan ana muhalefet partisi lideri ve şurekasıdır" ifadesini kullandı.
Ankara Büyükşehir Belediye (ABB) Başkanı Mansur Yavaş'ın Saraçhane'deki konuşmasını da hedef alan Erdoğan, "Nevruz bayramında polisimizin çocuklara pamuk şekeri dağıtması bunları rahatsız ediyor" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın açıklamalarından öne çıkan başlıklar şöyle:
Gazze, Filistin ve Yemen başta olmak üzere gönül coğrafyamızın farklı köşelerinde yaşanan acıların, zulümlerin, ölümlerin bir an önce sona ermesini temenni ediyorum. Son toplantılarımızdan bu yana iftar toplantılarımız, yabancı kabuller, telefon görüşmeleri ve çeşitli etkinliklerle yoğun mesaimiz oldu. Ülkemize getirdiğimiz Gazzeli mazlumlardan, sağlık çalışanlarımıza, devlet korumuzdaki evlatlarımızdan Harbiyeli gençlerimize, çiftçi kardeşlerimizden önceki dönem milletvekillerimize kadar halkımızın çok çeşitli kesimleriyle muhabbet sofrasında bir araya geldik.
Bugün de külliyemizde eğitim ordumuzun neferlerini ağırlayacak yarın ise Kredi Yurtlar Kurumu öğrencilerimizle bir arada olacağız. Son ana kadar Ramazan-ı Şerif'i idrak etmeye çalışacağız. Bayram öncesinde yüzlerini ülkemize dönmüş mazlum ve mağdurlara el uzatmanın yanında olacağız. Dünyanın dört bir yanında zulme uğrayan mazlumlara yönelik yardımlarımızı artırdık. Bir taraftan belediyelerimiz ve parti teşkilatlarımız diğer taraftan sosyal yardımlaşma, dayanışma vakıflarımız aracılığıyla ihtiyaç sahiplerinin kapısını çalıp halini-hatırını soruyoruz.
Geçtiğimiz haftalarda yaşanan hararetli tartışmalar Türkiye'siz Avrupa güvenliğinin mümkün olmayacağını göstermiştir. Türkiye ile münasebetlerin önemini idrak ediyorlar. Bunları Türkiye-AB ilişkilerin geleceği açısından ümit verici gelişmeler olarak okuyoruz. Türkiye ortak çıkarlar ve karşılıklı saygı çerçevesinde Avrupa ülkeleri ve birlikle ilişkilerini ilerletmeye hazırdır. Elbette bu Türkiye'nin tek başına sergileyebileceği bir irade değildir. Aynı iradenin muhataplarımızda da olması esastır. Türkiye'nin istikrarlı şekilde izlediği stratejik yaklaşımın Avrupalı mevkidaşlarımızın politikalarına yön vereceğine inanıyorum.
Türkiye olarak Ukrayna-Rusya savaşında çok doğru yerde konumlandık. Ülkemizdeki muhalefet başta olmak üzere kimsenin dolduruşuna gelmedik. Her iki ülkeye de güven veren tutum sergiledik. Barışın kaybedenin olmayacağını her platformda vurguladık. 4. yılına giren savaşın daha fazla kan dökülmeden, yıkım olmadan adil bir barışa sona ermesini arzu ediyoruz. ABD'nin 30 günlük ateşkes teklifine Rusya'nın kısmen de olsa olumlu yaklaşımını barışa gören yolda mütevazı fakat kıymetli adım olarak görüyoruz.
Bu konudaki düşüncelerimizi Amerikan Başkanı sayın Trump'la yaptığımız telefon görüşmesinde kendisiyle de paylaştım. Oldukça samimi görüşmemizde 100 milyarlık ticaret hedefimiz ve birçok önemli meseleyi ele aldık. Bölgemizdeki güncel, kritik gelişmeleri detaylıca değerlendirdik. Bölgemizdeki tüm zorluklara rağmen özellikle iki müttefik ülkenin işbirliğini zehirlemeye çalışan lobilere rağmen tüm coğrafyanın selameti için bunu başarmamız gerektiğine inanıyorum.
Çanakkale Zaferimizin 110. seneyi devriyesinde canları pahasına Çanakkale'yi geçilmez kılan ölümsüz kahramanlarımızı şükranla, kemal-i hürmetle yâdettik. Gönül coğrafyamızın dört bir yanından şehitler Çanakkale'de koyun koyuna yatmaktadır. Çanakkale ruhu işte bu dayanışmanın işte bu kader ortaklığının vücut bulmuş halidir. Hem millet olarak hem de kardeşlerimizle bizi birbirimize bağlayan yüksek bir şuurdur Çanakkale ruhu. Bu ruhu yaşatmaya, yüceltmeye devam edeceğiz.
Ayrıntılar geliyor...