Dünyanın gözü Ayetullah Ali Hamaney'in 4 yıl sonra ilk kez vereceği cuma hutbesine çevrildi. Minbere çıkan İran'ın dini lideri Hamaney, sözleriyle İsrail'e meydan okudu.
İslam dünyasına birlik çağrısı yapan Hamaney, "İran İslam Cumhuriyeti'nin düşmanı, Filistinlilerin de düşmanıdır, Mısır'ın da düşmanıdır, Lübnan'ın da düşmanıdır. Suriye'nin de Yemen'in de düşmanıdır. Düşman aynı. Yüzleri farklı ama düşman aynı. Bazılarında psikolojik savaş uyguluyorlar, bazılarında ekonomik savaş, bazılarında bomba yağdırıyorlar, bazen de gülümsemeyle bunu yapıyorlar. Düşman aynı, emir tek yerden geliyor. Bu, bütün İslam dünyası için çok ciddi bir alarm. Birlik olmalıyız. Bugün Filistinli ve Lübnanlı kardeşlerimize dayanışma göstermeliyiz" dedi.
"İsrail'e yaptığımız saldırı tamamen meşru ve yasal''
İran'ın gerekirse yine İsrail'i yine vuracağını vurgulayan Hamaney, "Tüm bu saldırılar uluslararası hukuka aykırı. Filistin ve Lübnanlıların kendini savunma hakkı var. Birkaç gün önce bizim silahlı kuvvetlerimizin yaptığı saldırı tamamen meşru ve yasaldı. Siyonist rejime saldırımız en hafif saldırımızdı. Siyonist rejim durmadan suç işliyor. Bu rejime karşı her türlü önlemin alınmalı. Gerekirse İsrail'i yine vuracağız. İslam Cumhuriyeti elinden gelen vazifeyi en büyük kararlılıkla yerine getirecek. Acele etmeyeceğiz. Neyin doğru olduğunu hesaplayacağız. Tereddüt de etmeyeceğiz" ifadelerini kullandı.
Hamaney'in cuma hutbesinden diğer satır başlıkları şöyle:
"Bugün halklar uyandı. Bugün öyle bir gün ki İslam ümmeti düşmanların komplolarını yenebilir. Düşman aynı düşman. Çeşitli ülkelerde farklı şekilde düşmanlık yapıyor. Bazen silahla, bazen tebessüm ve gülücükle geliyor. Ama kontrol odası bir yerdedir, aynı yerden komuta ediliyorlar, aynı yerden Müslüman halklara saldırılmasını istiyorlar. Düşman başarılı olursa başka ülkelere de saldıracak.
"Nasrallah mazlumların sesiydi"
Nasrallah vücudu ile aramızdan ayrıldı ancak onun yolu ve sesi her zaman içimizde sonsuza kadar yaşayacak. O direnişin yüce bir bayrağıydı, zalim düşmanlar karşısında dimdik duruyordu. O mazlumların sesiydi. Bu savaşta gücünüzü gösterin, direniş gösterin ve düşmanı bozguna uğratın. Ey vefalı Lübnan halkı, Ey Hizbullah genleri sizler kahramansınız. Bu korkak düşman Hizbullah ya da Hamas'ın varlığını asla bitiremeyecek. Allah yolunda savaşımız devam edecek. Zafere yakınız ama onlar suikastlarla, yıkarak ve sivilleri öldürerek hedeflerine ulaşacaklarını sanıyorlar. Ama sonuç alamadılar.
"ABD onları savunduğu sürece ayaktalar"
Siyonistler ve Amerikalılar bir rüya görüyor ve boş hayaller peşindeler. İsrail sadece çirkin bir ağaçtır. Onların istikrarı yoktur, bu şuursuz rejim zorla ayakta duruyor. ABD onları savunduğu sürece ayaktalar ama Allah'ın izni ile yok olup gidecekler. Lübnan'ı işgal etmek için milyarlarca dolar harcadılar. Bu desteğe rağmen küçük bir mücahit grup onları engelledi. Asla Hamas ve Hizbullah'a galip gelemediler. Siyonist rejim galip gelemeyeceğini anladı."
Ne olmuştu?
İran Devrim Muhafızları Ordusu, 1 Ekim akşamı İsrail'e füze saldırısı düzenlemişti. Saldırının Hamas lideri İsmail Haniye, Hizbullah lideri Hasan Nasrallah ve İranlı Tuğgeneral Abbas Nilfuruşan'ın öldürüldüğü İsrail saldırılarına karşılık düzenlendiği belirtilmişti.
İran devlet televizyonu, İsrail'e yaklaşık 200 füze atıldığını ve saldırıda hipersonik Fettah-1 füzelerinin ilk kez kullanıldığını duyurmuştu.