İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu'nun gözaltına alınmasının ardından Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş, Ankara Güvenpark'ta kalabalığa sesleniyor.
ABB Başkanı Mansur Yavaş'ın konuşmasından öne çıkan ifadeler şöyle:
- Nevruz dayanışmayı ve kardeşliği simgeler. Bizim için Nevruz, sadece doğanın canlanışı değil, aynı zamanda milletçe yenilenmenin, ayağa kalkışın, birliğin ve özgürlüğün adıdır. Bugün Nevruz’u kutlarken, bu bayramı coşkuyla karşılamamız gerekirken, yüreğimizde bir burukluk var. Çünkü ülkemiz, demokrasinin temel değerlerinin her geçen gün biraz daha örselendiği bir dönemden geçiyor. Halkın oylarıyla seçilmiş belediye başkanları görevden alınıyor, susturulmak isteniyor. Millet iradesini temsil eden bir isim, Ekrem Başkanımız, günlerdir gözaltında tutuluyor.
Günün Trend Haberleri
- Oysa kendisi, ne zaman çağrıldıysa ifade vermeye gitmişti. Bir davetle götürülebilirdi, ancak öyle yapılmadı. Sabahın erken saatlerinde, yirmiden fazla polis aracıyla, adeta bir terörist yakalanır gibi evinden alındı. Bu, halkın iradesine, demokrasiye ve hukuk devletine yönelmiş açık bir tehdittir.
- Oysa Nevruz, tutsaklığa karşı direnişin, zorluklara karşı yeniden doğuşun simgesidir. Nasıl ki atalarımız Ergenekon’dan çıkarken demir dağları eritmişse, bugün de baskının, korkunun, adaletsizliğin duvarlarını hep birlikte halkın gücüyle aşacağız. Çünkü bu millet iradesine sahip çıkar. Çünkü bu millet, baharın önünü kesmeye çalışanlara karşı, her seferinde toprağın altından yeniden yeşeren bir umuttur.
- Bugün, Nevruz’la birlikte şunu söylüyoruz: Bu topraklarda adalet yeniden filizlenecek. Halkın iradesi yeniden yükselecek. Kardeşlik, özgürlük ve demokrasi yeniden büyüyecek. Bundan hiç şüphemiz yok.
- Sevgili Ankaralılar, biliyorsunuz ki ülkede hukuk olmayınca, demokrasi olmayınca ekmek de olmuyor. Ekmek olmayınca huzur olmuyor. Gençlerin geleceği olmuyor, umudu olmuyor. Umudu tükenmiş gençlerin olduğu bir ülkenin geleceği de olmaz. O ülkeye yazık olur.
- Üniversiteler özgür ortamlardır. Bilim, ancak bu özgür ortamlarda gelişir, yaşar ve topluma katkı sağlar. Üniversitelerin gerçek sahipleri öğrencilerdir. Öğrencisi olmayan bir yere üniversite denmez. Ankara, bir üniversite kentidir. Hayat, burada üniversite öğrencileriyle birlikte akar, anlam bulur.
- Bizler, seçilmiş insanlar ve kamu görevlileri olarak, bu öğrencilerin rahat etmeleri, en iyi şartlarda eğitim almaları, ülkelerine yararlı bireyler olarak yetişmeleri için onlara en uygun imkânları sağlamakla sorumluyuz. Bu çocukların her şeyinden bizler sorumluyuz.
- Üniversite öğrencileri, tüm yurttaşlarımız gibi anayasal haklarını kullanarak itiraz ediyor. Taleplerini ve düşüncelerini anayasal çerçevede dile getiren her birey, devletin güvencesi altındadır. Anayasamız bunu açıkça söylüyor. Burada, devleti yönetenlere düşen görev, öğrencileri engellemek değil, onları dinlemek, anlamak ve mümkünse taleplerini yerine getirmektir.
- Sokağa çıkanları engellemek değil, onları sokağa çıkaran nedenleri ortadan kaldırmak, devletin asli görevidir. Demokrasi ve özgürlükler ancak bu şekilde gelişir.
Ayrıntılar geliyor...