Gelişmiş ülkelerde siyasi kararlardan bağımsız hareket etmesi beklenen merkez bankalarının aksine Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB), uzun süredir iktidarın ekonomiye müdahalede kullandığı bir aparat haline dönüşürken, Şahap Kavcıoğlu döneminde uygulanan ısrarlı faiz indirimleri Türk lirasının değerinin pula dönüşmesine neden oldu.

Para politikalarının oluşturulmasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın "Faiz Sebep Enflasyon Sonuçtur" teorisini referans alan TCMB, attığı hatalı adımlarla Türkiye'de bir döviz krizi yaşanmasına neden olurken, kendi elleriyle yarattığı krizi baskılayabilmek için hayata geçirdiği Kur Korumalı Mevduat (KKM) uygulamasıyla adeta yangına körükle gitti ve Türkiye'deki milyonlarca bireysel yatırımcı ve şirketin varlıklarını dolar kuruna endeksledi.

Altında Fed sonrası yeni rekor Altında Fed sonrası yeni rekor

14 Mayıs seçimleri öncesi ani bir kur artışının önüne geçebilmek için yeni teşviklerle şişirilen uygulama, seçim sonrasında artış göstermeye devam etti ve 18 Ağustos tarihli BDDK raporuna göre 3 trilyon 408 milyar lirayı aşarak tüm zamanların rekorunu kırdı.

Uygulamadaki korkunç büyüme, Türkiye ekonomisi için bir alarm durumu ortaya çıkarırken, yeni ekonomi yönetiminin başlattığı tasfiye adımları sonucunda sürpriz gelişmeler yaşanmaya devam ediyor.Temmuz ayında Resmi Gazete'de yayımlanan tebliğ ile KKM hesaplarında tasfiye sürecine başlayan Merkez Bankası, ilerleyen tarihlerde bankacılık sektörüne KKM özelinde yeni sınırlandırmalar getirirken, KKM havuzundaki erime 11. haftasına girdi.

21 Aralık 2021'de hayata geçen KKM, yaklaşık 2 yıl aradan sonra en büyük haftalık çıkışını bugün verdi. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) bugün yayımladığı ve 3 Kasım tarihine kadar olan verileri esas aldığı raporunda KKM'deki paranın 2 trilyon 921 milyar 667 milyona gerilediğini duyurdu.

Aylar sonra ilk kez 3 trilyon liranın altına düşen uygulama, son bir haftada 86 milyar lira azaldı.

Kur Korumalı Mevduat havuzundan çıkan para, farklı kanallara dağılıyor olsa da uzmanlar havuzdan çıkan paranın yalnızca küçük bir bölümünün yeniden döviz tevdiat hesaplarına gittiği görüşünde.

TCMB'nin örtülü talimatları ile KKM'den çıkacak paralara yüzde 45 ile 50 seviyelerinde mevduat faizi öneren bankalar, çıkışların büyük bir bölümünü Türk lirası faizi olarak muhafaza etmeyi başarırken, döviz hesaplarına ani girişin önlenmesi özellikle dolar/TL tarafında yaşanan yükselişi sınırlı tutmaya yardımcı oldu.

11 haftalık süreçte 500 milyar liraya yakın bir erime yaşanmış olsa da, KKM havuzunda bulunan paranın döviz karşılığı hala 100 milyar liranın üzerinde bulunuyor.

Uygulamaya tepeden inme şekilde yapılacak kısıtlamalar, ani çıkışlara neden olabileceği gibi bu çıkışların önemli bir bölümünün döviz tevdiat hesaplarına yönelmesi Türkiye'de yeni bir kur krizini tetikleyebilir.

Bu doğrultuda Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek ve TCMB Başkanı Hafize Gaye Erkan'ın koordineli bir çalışma yürüttüğü belirtilirken, son olarak 2 Kasım tarihinde KKM hesapları için zorunlu karşılık payının yalnızca yüzde 5 oranında artırılması da tasfiye sürecinin aceleye getirilmeyeceğine işaret ediyor.

Ekonomi yönetimi, iktidar ile yaptığı görüşmelerde KKM'nin tamamen sonlanması için 2024 yılının sonunu işaret ederken, Aralık ayında alınması beklenen karar ile Kur Korumalı Mevduat bir yıl süreyle uzatılacak.

2024 yılının ilk çeyreğinin bitişiyle birlikte ilk aşamada KKM'ye yeni girişlerin önlenmesi beklenirken, ilerleyen günlerde dövizden dönüşümlü KKM hesapları için de kısıtlamaların hayata geçmesine kesin gözüyle bakılıyor.

Editör: Şehir Gazetesi