Morgan Stanley'den Türkiye için faiz ve enflasyon için şaşırtan tahmin Morgan Stanley'den Türkiye için faiz ve enflasyon için şaşırtan tahmin

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası'nın (TCMB) faiz artışı döngüsü ve kur korumalı mevduat (KKM) çıkış stratejisi sürecinde yükselen mevduat faizlerine ek olarak, yüksek faizden dolayı daralan kredi talebi bankaların marjlarını zorlarken, yıl başından itibaren bazı kamu ve özel bankalar mevduat faizlerini düşürmeye başladı.

Bankacılık kaynakları, geçen sene sonunda TCMB verilerine göre yüzde 52'yi aşan üç aylık ortalama mevduat faizlerinin yılın başından itibaren bazı bankalarda yüzde 44'lere kadar gerilediğini söyledi.

Kaynaklar bu gerilemede, fonlama maliyetlerinin bankaları ciddi düşündürdüğünü belirterek, 'spread'leri yönetmek için oranların aşağı çekilmeye başlandığını kaydetti.

Mayıs ayındaki genel seçimlere kadar politika faizini enflasyonun çok altında tutan ve TL'nin keskin değer kaybetmesine neden olan TCMB, yeni yönetimi altında Haziran ayında faiz artırımlarına başlarken aralıktaki son artırımla birlikte toplamda 3 bin 400 baz puan faiz artırmış oldu.

Enflasyonla mücadele kapsamında politika faizindeki artışa paralel kredi faizleri ve mevduat faizleri yükseldi.

Bankaların net faiz gelirlerinde düşüş

Üst düzey bir bankacı, bankaların 'spread'leri iyi yönetmek için ciddi anlamda maliyet tarafını kontrol etmeye çalıştığını söyledi.

Bankacılık sektörünün kârına katkı yapan önemli kalemlerden olan net faiz gelirleri ise geçen yıl ocak-kasım döneminde bir önceki sene aynı döneme göre yaklaşık yüzde 4 düşüşle 632,6 milyar lira seviyesine geriledi.

Sektör, seçim öncesindeki alışılagelmişin dışındaki politikalar eşliğinde gelen düzenlemelerin etkisiyle açılan mevduat-kredi faiz makasından dolayı ikinci yarıdan itibaren zarar yazmaya başlamış, yaz aylarında ise net faiz gelirlerindeki daralma yüzde 20'ye yaklaşmıştı.

İki bankacılık kaynağı bazı kamu ve özel bankalarda mevduat faizlerinin gerilediğini belirtirken bir kaynak, "Bankalar maliyetleri kontrol etmeye çalışıyor. Artık enflasyona endeksli tahvillerin de eskisi kadar bankalara pozitif katkısı olmayacak" diye konuştu.

Kredi mevduat oranı düşüyor

Politika faizindeki artışın yanı sıra, KKM'den çıkış stratejisi kapsamında bankaların TL mevduatları çekici hale getirmek için daha fazla mevduat faizi sunması TL mevduatları artırırken, yüksek faizlerden dolayı kredi talebi ise geri çekildi.

Bunun etkisiyle TL kredi mevduat rasyosu da geriledi. TL kredilerin yurtiçi TL mevduatlara oranı geçen sene ocaktaki yüzde 110 seviyesinden kasımda yüzde 95'lere indi. Bu da bankaların yüksek faizle daha fazla mevduat tuttuğunu, ancak yüksek faizden dolayı kredi talebindeki geri çekilmenin etkisiyle maliyet baskısı olduğu anlamına geliyor.

Finans sektörü danışmanı ve ekonomist Arda Tunca, "Ticari kredilere olan talep oldukça zayıf. Bankaların kasaları mevduatla dolu ama bunları kredilere dönüştürmek onlar için zor" dedi.

Tunca, 2-3 ay öncesine kadar yüzde 100'ün üzerinde olan kredi-mevduat oranlarının yüzde 80'ler civarına gerilediğine dikkat çekerek, bunun bankaların ihtiyaçlarından fazla mevduat tutması anlamına geldiğini kaydetti.

Editör: Şehir Gazetesi