İzmir'de özel bir şirkette çalışan 33 yaşındaki D.K.'nın bir YouTube kanalında yayınlanan konuşması üzerine başlatılan soruşturmanın ayrıntılarına ve ifadesine ulaşıldı.
DW Türkçe’den Alican Uludağ’ın haberine göre, önce İzmir Emniyet Müdürlüğüne bağlı Kamu Güvenliği Büro Amirliği, söz konusu konuşmaya ilişkin tutanak tutarak savcılığa bildirdi.
İzmir Cumhuriyet Savcısı da D.K. hakkında bu sözleri nedeniyle "Cumhurbaşkanına hakaret" ve "Halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etme" suçlarından soruşturma başlattı.
Savcı , D.K.'nın ifadesini her iki suçtan ayrı ayrı aldı. Savcı daha sonra D.K.'yı her iki suçlamadan tutuklanması talebiyle mahkemeye sevk etti.
İzmir'de 12 Ağustos'ta gözaltına alınan ve ardından adliyeye çıkarılan D.K. mahkemede tutuklanarak İzmir Aliağa Kadın Kapalı Cezaevi'ne konuldu.
İfadesi ortaya çıktı
Savcılık sorgusunda Instagram'ın kapatılmasına ilişkin verdiği röportajı anlatan D.K. "Ben röportajımda herhangi bir devlet makamını veya şahsı hedef almadım. Ben gerizekalı kelimesini Instagram'ın kapatılması ve hayvanların katledilmesi olaylarının hangi neticeyi doğuracağını anlamayan vatandaşları yönelik kullandım. Özellikle Cumhurbaşkanı'nı veya başka bir şahsı kastetmedim" dedi. İzmir 6. Sulh Ceza Hakimliği'ne çıkarılan D.K. buradaki ifadesinde de bu sözleri eleştiri ve ifade özgürlüğü kapsamında kullandığını, hakaret etme amacının olmadığını belirterek "Farklı bir anlama sebep olduysam özür dilerim" şeklinde konuştu.
İki ayrı suçlama ile tutuklama kararı veren Hakimlik, gerekçe olarak "kuvvetli suç şüphesini" gösterdi.
“Halkın sesi kesilmeye çalışılmıştır”
D.K.'nın İzmir Barosu'na avukatı Hüseyin Yıldız, söz konusu açıklamaların ifade özgürlüğü kapsamında olduğunu belirterek videonun tamamına bakıldığında Cumhurbaşkanı'nın şahsına ve makamına herhangi bir hakaret unsuru olmadığını söyledi.
Yıldız, "Videonun sonuna doğru nezaketsiz bir bölüm var ancak söz konusu bölümün muhatabı ne cumhurbaşkanı ne de TCK 216/2 de bahsi geçen kitleler değil. Yani müvekkilimizin telaffuz ettiği sözler bir kişiye, sosyal bir sınıfa, ırka, dine yahut mezhebe yönelik söylenmiyor. O sebeple ne TCK 229 (Cumhurbaşkanına hakaret) ve TCK 216 (Halkı Kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılama) da bahsedilen suçların tanımına uymuyor. Burada Dilruba tutuklanarak halkın sesi kesilmeye çalışılmıştır. Burada hakkını aramak isteyen bir vatandaş cezalandırılarak topluma 'susun yoksa başınıza gelecekler var' mesajı verilmektedir" dedi.
Yarın müvekkiliyle görüşeceğini belirten Yıldız, müvekkilinin anksiyete rahatsızlığının bulunduğunu ve kalbinde de delik olduğunu söyledi.
Ne olmuştu?
D.K. Instagram yasağının sorulması üzerine "21. yüzyılın göbeğinde kalkıp da parlamenter sistemden çıkıp koskoca bir Türkiye Cumhuriyeti'ni kalkıp da tek bir adama verirsek, o da böyle babasının çiftliği gibi, ahırı gibi kullanır. Kendi Instagram'ı açık bir şekilde Cuma mesajları yayımlıyor. Ve hatta bunu destekleyenler de var: 'Tabii ki kullanacak tabi ki açacak' diye. Bu dediğim yanlış da anlaşılabilir başka yerlere de gidebilir. Hiç umurumda değil" demiş ve Hamas lideri İsmail Haniye için milli yas ilan edilmesine tepki göstermişti.
D.K. ayrıca hükümete destek verenleri de hem Instagram yasağını hem de sokak hayvanları ile ilgili düzenlemeyi gerekçe göstererek eleştirmişti.