Türkiye'nin BRICS ittifakına katılma talebi gündemdeki yerini koruyor. Talep "Türkiye dış politikada değişikliğe mi gidiyor?" tartışmasını da yaratırken, CNBC'de yer alan analizde "Türkiye’nin BRICS ittifakına katılma talebi, 85 milyonluk ülkenin küresel sahnedeki nüfuzunun giderek artması nedeniyle hem stratejik hem de sembolik bir adım olarak görülüyor" denildi.

Control Risks'in kıdemli analistlerinden George Dyson CNBC’ye yaptığı açıklamada, Türkiye'nin uzun yıllardır Batı’nın müttefiki olduğuna dikkat çekti ve BRICS’e katılma hamlesinin Ankara'nın daha geniş jeopolitik yolculuğuyla uyumlu olduğunu belirtti.

Gelir İdaresinden "vergi borcu silinerek kamunun zarara uğratıldığı" iddialarına cevap Gelir İdaresinden "vergi borcu silinerek kamunun zarara uğratıldığı" iddialarına cevap

"Batı'dan uzaklaşıldığı anlamına gelmiyor"

"Bu, Türkiye’nin Batı’dan tamamen uzaklaştığı anlamına gelmiyor." diyen Dyson, Ankara'nın mümkün olduğunca çok sayıda ticaret bağı geliştirmek istediğinin altını çizdi.

Eski Beyaz Saray ve Dışişleri Bakanlığı yetkilisi Matthew Bryza, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve hükümetin ulusal çıkarları güvence altına almak istediğini belirtti.

"Türkiye geç olmadan BRICS trenine binmek istedi"

Ekonomist Arda Tunca ise, "Türkiye, geç olmadan BRICS trenine binmek istedi. BRICS’in Batı’ya alternatif olabileceğinden bahsetmek için henüz çok erken, ancak niyet açıkça Çin liderliğinde Batı’ya karşı durmak" değerlendirmesinde bulundu.

BRICS zirvesi, 22-24 Ekim'de Rusya'nın Kazan kentinde yapılacak. Zirvede ana gündem maddelerinden birinin BRICS'in genişlemesi olması bekleniyor.

Kaynak: Haber Merkezi