Sözcü'de yer alan habere göre, halk enflasyonun düşeceğine ikna olmadı. Vatandaşların enflasyon beklentileri ile reel sektörün ve piyasa aktörlerinin beklentileri arasındaki fark Merkez Bankası (TCMB) anketlerine de yansıdı.
TCMB, Ağustos 2024’e ilişkin "Sektörel Enflasyon Beklentileri"ni yayınladı.
Ağustosta 12 ay sonrası için yıllık enflasyon beklentileri, piyasa katılımcıları için 1,3 puan azalarak yüzde 28,7 seviyesine geriledi.
Bir yıl sonrası için enflasyon beklentisi reel sektör için 1,2 puan azalarak yüzde 53,8 seviyesine geriledi. Bu beklenti hanehalkı için 1,1 puan artarak yüzde 73,1 seviyesine yükseldi.
Enflasyon beklentilerinde hanehalkı ile piyasa katılımcıları arasındaki 44,4 puanlık fark dikkat çekti.
Koç Üniversitesi tarafından KONDA Araştırma ve Danışmanlık şirketiyle ölçülen Türkiye Hanehalkı Enflasyon Beklenti Anketi Temmuz Ayı (TEBA) Sonuçları da hanehalkı enflasyonun beklentilerini ölçen bir başka anket.
Bu ankete göre hanehalkının 12 ay sonrası için enflasyon beklentisi ise yüzde 100 civarında ölçüldü.
Merkez'in 65 ekonomistle yaptığı piyasa katılımcıları anketine göre katılımcıların 2024 yıl sonu enflasyon beklentisi haziran anketinde yüzde 43,5 iken temmuz anketinde ise 42,95 olmuştu.
Temmuzda TÜFE'de artış beklentisi 12 ay sonrası için yüzde 31,79'dan yüzde 30,02'ye, 24 ay sonrası için yüzde 20,33'ten yüzde 19,32'ye inmişti.
TCMB'nin enflasyon hedefi ise 2024 sonu için yüzde 38 seviyesinde bulunuyor.
Farkın yüksek olması ne anlama geliyor?
Ankete göre gelecek 12 aylık dönemde enflasyonun düşeceğini bekleyen hanehalkı oranı bir önceki aya göre 0,3 puan artarak yüzde 29,6 seviyesinde gerçekleşti.
Türkiye'de bir yıldan uzun süredir sıkı para politikası yoluyla enflasyonla mücadele programı uyguluyor. Ekonomi yönetimi her fırsatta önceliklerinin enflasyon olduğunu, Türkiye'nin dezenflasyon patikasına gireceğini söylüyor.
Ancak anketlere yansıyan verilere göre halk enflasyonun düşeceğine ikna olmuş değil. Hanehalkının enflasyon beklentisi ile piyasa katılımcıları arasındaki fark, vatandaşın enflasyonda düşüş olacağına ikna olmadığı anlamına geliyor.
Geçmiş dönemde para politikası aracılığı ile enflasyon göz göre göre artırılmış, AKP yönetimi seçimlere yüksek kur ve yüksek enflasyonu göze alarak düşük faiz ve kredi bolluğuna dayanan bir büyüme politikası ile gitmiş, bu yolla Haziran 2023 seçimlerinden başarı ile çıkmıştı.
Seçimlerin ardından ekonomi yönetiminde de kökten bir değişikliğe gidilmişti. O dönemde Hazine ve Maliye Bakanı Mehmet Şimşek göreve gelmiş ve Merkez Bankası yönetimi yenilenerek sıkılaştırıcı para politikasına geri dönülmüştü. Bu politikalara yüksek vergiler ve kemer sıkma politikaları eşlik ederken son olarak temmuzda yıllık enflasyon yüzde 61,78'i gördü.
Anket sonuçları daraltıcı politikalarla canı yanan vatandaşın enflasyon oranında keskin düşüş gerçekleşeceğine inanmadığını gösteriyor. Bu durum ekonomistler arasındaki stagflasyon tartışmalarını da ateşliyor.
Stagflasyon, bir ekonomide önceki dönemlerden daha düşük büyüme yüksek işsizlik ve enflasyondaki yükseliş seyrinin sürmesi durumlarının aynı anda ortaya çıkması olarak tanımlanırken önümüzdeki dönemde enflasyonun seyri bu durumun gerçekleşip gerçekleşmeyeceğinde belirleyici olacak.