İYİ Parti Genel Başkanı Müsavat Dervişoğlu, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş’un anayasanın üçüncü maddesiyle ilgili açıklamalarına sert tepki gösterdi.
Dervişoğlu, Kurtulmuş’un sözlerinin millet iradesinden uzak olduğunu vurgulayarak, "Sarayın atanmış ve zavallı memuru olduğunu kanıtladı" ifadelerini kullandı. Dervişoğlu, yaptığı açıklamalarda anayasa değişikliği, Cumhur İttifakı’nın politikaları ve çözüm sürecine ilişkin de eleştirilerde bulundu.
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli'nin DEM Partili milletvekilleri ile tokalaşmasına da değinen Dervişoğlu, "Bunun adı kapsayıcılık değil, toplumun farklı kesimlerini kendi siyasi emellerine alet etme çabasıdır" yorumunu yaptı.
'Devletin milleti ve ülkesi bellidir'
Numan Kurtulmuş’un, devlet kavramına yönelik ifadelerine tepki gösteren Dervişoğlu, "Sizin devletiniz, saraydaki zatın iki dudağından çıkan emirlerdir. Türk devleti ise ülkesi ve ülküsü bellidir" diyerek, Cumhuriyetin kuruluş ilkelerinin tartışmaya açılmasına izin vermeyeceklerini belirtti. “Bizim anladığımız devlet, milletin iradesine dayanır; sarayın değil” diyen Dervişoğlu, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin işgal ve işbirlikçilere karşı kazanılmış bir mücadele sonucu kurulduğunun altını çizdi.
'Anayasanın ilk dört maddesi tartışma konusu yapılamaz'
Son dönemde "anayasa değişikliği" yerine "yeni anayasa" kavramının kullanılmasının bilinçli bir strateji olduğunu söyleyen Dervişoğlu, bu söylemin anayasanın değişmez maddelerini kademeli olarak tartışılır hale getirmeyi amaçladığını öne sürdü. Dervişoğlu, "Amaç, Erdoğan’a ömür boyu tek adamlık sağlamak ve üniter yapıyı federatif bir sisteme dönüştürmek. Bu yoldan giderek, Türkiye'yi çok kökenli, çok bölgeli ve çok dilli bir yapıya sürüklemek istiyorlar” dedi.
'Cumhur ittifakı'nın stratejisi toplumu bölmek'
Dervişoğlu, 2017’de İYİ Parti'nin kuruluşunun ardından Cumhur İttifakı’nın genişlemeye başladığını hatırlattı. İttifakın önce HÜDA-PAR ile ardından da son dönemde bazı yeni aktörlerle iş birliği yaptığını vurgulayan Dervişoğlu, "Bunun adı kapsayıcılık değil, toplumu siyasi emellere alet etme çabasıdır. Bu, çözüm süreci adı altında yürütülen ihanetin bir devamıdır" ifadelerini kullandı. Cumhur İttifakı’nın geçmişte rafa kaldırdığı çözüm sürecini yeniden sahneye koymaya çalıştığını söyleyen Dervişoğlu, "Bu millete aynı filmi tekrar izlettiremezsiniz" dedi.
'Sorunlarımızı devlet ve millet birlikte çözmelidir'
Çözüm sürecine yönelik eleştirilerini sürdüren Dervişoğlu, "Devletin gücü ve milletin iradesi hiçbir terör örgütüyle müzakereye açılmamalıdır" diyerek, Kürt sorunu ve Alevi vatandaşların taleplerine değindi. "Yıllarca Kürtleri bir sorun nesnesi haline getirenlerin, Kürt vatandaşlara sunacakları hiçbir çözüm kalmamıştır. Aynı şekilde, yıllarca Alevi vatandaşları gizli ibadetlere mahkûm edenlerin de şimdi faturaları ödeyerek getirecekleri bir çözüm yoktur" dedi. Sorunun, vatandaşların eşit haklara sahip olup insanca yaşama talebi olduğunu belirtti.
'Bu filmi bir daha çekemezsiniz'
Cumhur İttifakı'nın stratejilerini yakından takip ettiğini belirten Dervişoğlu, çözüm süreci tartışmalarına da değindi. Dervişoğlu, "Hangi oyunun figüranı olduklarını ve sahneye konulmak istenen hain senaryoyu çok iyi biliyoruz. Ancak, bu filmi bir daha çekemeyecek, millete de bir daha seyrettiremeyeceksiniz" diye konuştu. Dervişoğlu, İmralı tutanakları ve geçmiş süreçlere atıfta bulunarak, zamanı geldiğinde her şeyi milletle paylaşacaklarını vurguladı.